Translate

Sayfalar

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Sanal Bedenler





[/COLOR]
[
Atakan Dürüst: Ben ilk sorumu sorayım. Sanal Bedenler adlı serginizle ilgili soru sormak istiyorum. Hep çalışmalarınızda kurgular var, bu da öyle, kurgu üzerine bir sergi. Serginizden sizin bahsetmenizi istiyorum. Ne anlattınız, ne yaptınız, nasıl yaptınız?


Ali Alışır: Şimdi serginin ismi `Sanal Bedenler`, sanal kelimesine baktığınız zaman, tüketim toplumuna yönelik bir eleştiri var yaptığım işlerde. Tüketim toplumundaki bedenin ve bireyin yerini sorgulamak için bu sergiyi açtım. Tüketim toplumuna baktığınız zaman, ruhun yerini bedenin aldığını görüyorsunuz; bütün göstergeler, bütün göndermeler hep bunun üzerine. Bunun üzerinden reklam kampanyaları üretiliyor, bunun üzerinden tanıtımlar yapılıyor. Bir şekilde bu cinsel kavramların, kimliklerin içleri boşaltılıyor. Temel aldığım konu buydu bunları yaparken. Şimdi bedenin etrafı, kapitalist toplumlarda, birçok göstergelerle çevrili, bunları görüyoruz baktığımız zaman genel olarak. Bunlar nelerdir; tedavi, perhiz, arzu gibi söylencelerle kuşatılmış olduğunu görüyorsunuz. Cinsel kimlikler de böyle, cinsel kimliklerin de etrafı bir şekilde böyle söylencelerle donatılıyor ve içleri boşaltılıyor. Bir örnek verelim, mesela bir moda dergisinin, örneğin Elle kadının sıcaklığı ile modern bir mobilya takımının sıcaklığı aynı olmaya başladı, kavram olarak aynı şeyleri ifade etmeye başladılar. Burada bir nesneleştirme söz konusu olmaya başladı kavramlarda. Bu şekilde siyaset, sanat, magazin gibi pek çok kavramın altı boşaltılıyor, nesneleştiriliyor ve bu kavramlar birbirlerine geçiş yapmaya başladılar. Futbol bugün biraz siyaset oldu, baktığımız zaman sanat biraz magazin oldu. Bu kavram kargaşası içinde ortaya koymaya çalıştığım ‘Sanal Bedenler’ bir şekilde bu ironiyi anlatmaya çalışıyor, bu ironiyi ortaya koymaya çalışıyor. Yaptığım çalışmaların temelinde, bedenden yola çıkarak bir toplum eleştirisi ortaya koymaya çalıştım. Genel olarak serginin teması bunun üzerine kuruludur. Hepimiz, bugün haber bültenlerinde olsun, yazılı ve görsel basında olsun, bir manipülasyona tabi tutuluyoruz, nedir bu; hangi haberin ne kadar gerçek ne kadar sahte olduğunu ayırt edemiyoruz. Ne kadar içinde gerçeklik payı var, ne kadar doğruluk payı var, bunların hepsi çok girift, içiçe geçmiş durumdalar. Medya, kitle iletişim araçları, bu bilgileri bireylere ulaştırırken saptırıyor, değiştiriyor, yön değiştiriyor, ne kadar doğru ne kadar sahte bilemiyoruz. Sanal kelimesi sergiye buradan geldi. Sanal bedenler bir şekilde, aslında hiç var olmamış, modeli hiç olmayan, birçok kimliğin toplandığı bir eleştiri. Baktığınız zaman, aynı bedeni kullanan, yaşlı, genç, farklı insan tiplemeleri var burada. Hiç biri gerçekten kendi kimliğini, kendi bedenini ortaya koymuyorlar. Hepsi farklı kimliklerle ve bedenlerle besleniyorlar. Biz de toplumda aslında bu şekilde yaşıyoruz. Birer klonlanmış hayat çizgisinde, hepimiz medyada gördüğümüz insanlara benzer hayatlar yaşamaya başladık. Ve bu bir örnek teşkil ediyor, onlar gibi konuşuyoruz, onlar gibi giyiniyoruz, onlar gibi hayat tarzlarımızı belirliyoruz. Ve temelde hayatımız çok standart bir şekilde benzerlikler içeriyor. Yani özgün olma yahut, kendi hayatı ile ilgili bir arayış içine girme söz konusu değil yaşadığımız toplumda. Benim eleştirim biraz da bu yöne dönük bir eleştiri.


Atakan Dürüst: Eleştirsel bir bakış diyebilir miyiz?[

Ali Alışır: Tamamıyla toplumsal. Biraz gerçek üstü bir tavırla yapmak istedim, çünkü işin içinde biraz da teknik olarak deneysel ama eleştiriyi ortaya koyduğu nokta fotoğrafın tamamıyla yapısıyla ilgili. Yani bu insanların hiçbiri gerçekten kendi karakterlerini yansıtmıyor. Baktığınız zaman bir kadın ama vücut yapısı erkek gibi, yaşlı ama genç bir vücudu kullanıyor. Birçok alanda aslında bunun bir ironi olduğunu görebilirsiniz. Yani televizyonu açtığımız zamanda da bu transseksüel yapı var. Ne kadar doğru ya da yanlış olduğunu bilmediğimiz haber bültenlerinde, sahteymiş gibi gösterilen gerçek bir olay, ya da tam tersi gerçekmiş gibi gösterilen sahte olaylar, aslında bir simülasyon. Hayatlarımız aslında birer simülasyona dönüşmeye başladı.


Atakan Dürüst: Serginizin ziyaretçi sayısı nasıl?

Ali Alışır: Açılış döneminde çok fazlaydı, şimdi biraz azaldı, serginin sonuna gelmeye başladık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanat,Resim,Heykel,Tiyatro,Sinema,Fotoğrafçılık,Dans