Ak Alev Ateş Tuğlası, 1966 yılında refrakter ( ateşe dayanıklı malzeme) üretmek için kurulmuştur. İstanbul, Mahmutbey'de kendi arazisi üzerinde inşa edilen tesiste muhtelif şamot, yüksek alüminalı silikat ve manyezit ihtiva eden ateş tuğlaları, raşing halkaları, cam bloklar ve ateşe dayanıklı harçlar ile Demir Çelik Sanayii'nde kullanılan püskürtme harçlarının imalatına başlayarak, 1998 yılına kadar aralıksız olarak üretimine devam etmiştir. 1980 yılından itibaren imalatının % 80'ini Romanya, Bulgaristan ve İsrail’e ihraç etmiştir. Mahmutbey'de kendi arazisi üzerindeki tesisin bölgedeki gelişmeler doğrultusunda yerleşim birimi içinde kalması sebebiyle fabrikanın başka bir yere taşınması ihtiyacı doğmuştur. Bu sebeple, hammadde olarak ateş kilinin ve manyezitin bol olduğu Eskişehir Bozan Beldesi'nde 136.000 m2'lik bir arsa satın alınarak yeni tesislerin inşaasına başlamıştır. İnşaatın 2002 yılında bitirilmesi ile yine ateş tuğlasının başka bir dalı olan Terra-Cotta imalatına başlanmıştır.
Terra-Cotta Nedir?
Terra-Cotta, pişmiş toprak anlamına gelen İtalyanca bir kelimedir, yani terra; toprak, cotta; pişmiş demektir.
Terra-Cotta, tarihin en erken çağlarından itibaren Eski Mısır Uygarlıkları’ndaki heykelcilik ve vazolarda, Mezapotamya ve İran’daki çok renkli yer karolarında, Orta Amerika’daki heykelcik ve vazolarda ve Çin’deki vazo ve benzeri nesnelerde M.Ö. 5000 yıllarına kadar izlerine rastlanır şekilde sanatsal araç olarak kullanılmıştır. Başlangıçta daha çok işlevsel amaçlı kullanılan Terra-Cotta, Akdeniz Uygarlıkları’nda önceleri tuğla ile mutfak araç gereçleri yapımında yararlı olmuş, sonrasında ise sanatsal anlatımların aracı haline dönüşmüştür. Eski Yunanlılar, heykelcikler için Terra-Cotta kullanırken, Etrüskler daha büyük heykellerin ve lahitlerin yapımında bu ürüne yönelmişlerdir. Terra-Cotta'nın bir diğer kullanım örneği de Eski Mezapotamya Uygarlıkları’nda duvar rölyefleri ve heykel sanatında görülmüştür. M.Ö. 6. yüzyıl'da, Terra-Cotta Eski Romalılarca sıkça kullanılan bir malzeme haline gelmiş, Eski Yunan ve Etrüsk eserlerini kopyalamada da sıklıkla kullanılmıştır. Zamanın geçip gitmesi Tetra-Cotta'nın kullanım alanlarını arttırmıştır. Terra-Cotta, Orta Çağ'a damgasını vuran Rönesans Dönemi'nde de tüm rölyef ve heykellerde kullanılmıştır. Aslında Terra-Cotta’nın altın çağı Rönesans ile başlamıştır denilebilir. Kuzey İtalya ve Kuzey Almanya bu dönemde inşaat malzemesi olarak büyük taş blokların bulunma zorluğuna karşı Terra-Cotta alanında çok ileri kullanımlar yaratmaktadır. Rönesans Dönemi'nde binaların dış ceplerinde tuğla kullanımının yanı sıra niş, çerçeve ve benzeri inşaat elemanlarının kalıplaşmış Terra-Cotta ile çözüldüğü görülmektedir. Elbette ki; artan kullanımlar çok yönlü değerlendirilebilme ve uygulama kolaylığından kaynaklanmaktadır. Kültür yayılımı ve mimari hareketleriyle İtalyan inşaat zanaatkarlarının tüm Avrupa’ya yayılması, malzemenin kullanımını arttırmıştır. İngiltere ve Fransa’da da Terra-Cotta kullanımı çok erken dönemlere uzanmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kullanımı 1850 yılında, üretiminin sanayiye geçmesi ile artmıştır.
Terra-Cotta’ların kullanım avantajları; uzun süreli kullanım, suya, ateşe dayanıklılığı, süsleme, renklilik ile estetik görünüm elbette en önemlisi sadece su ve sabun kullanarak kendi orijinal görüntüsünü yıllarca koruyabilme özelliğidir. Günümüzde Terra-Cotta, tuğla ya da karo olarak gerek düz gerekse süslü ve rölyefli olarak dış ya da iç mekanlarda kullanılmaktadır.
Terra-Cotta kullanıldığı ilk günden itibaren çok geniş bir yelpazede sanat, inşaat, araç-gereç ve hatta ahşap yerine farklı amaçlara hizmet etmiştir. Terra-Cotta’nın imalatı asırlardan beri elde yapılmaktadır. Malzeme bugün çoğunlukla otomatik makineler ile imal edilmekte ancak el yapımı görüntüsü verilememektedir. Türkiye'de Ak-Alev Ateş Tuğlası tarafından imalatı yapılan Terra-Cotta’lar tamamen elde yapılmaktadır. Terra-Cotta’nın hammaddesi olan bağlama kili, feld-spat ve kuarzit Eskişehir ve civarında bol miktarda mevcuttur. % 20 civarında kristal su ihtiva eden bağlama kili öncelikle döner fırında 1350 °C’de pişirilir. Pişen malzeme öğütücülerde 0 ile 1.5 mm.’ye kadar öğütülerek feld-spat ve kuarzit ile belli oranlarda karıştırılarak vakum preslerden geçirilip Terra-Cotta çamuru tabir edilen masse elde edilir.
Bu masse el ile kalıplara teker teker dökülerek şekillendirir. Bu şekillendirme sırasında Terra-Cotta'lara el ile özel olarak eskitilmiş havası verilir. El ile şekillendirilen Terra-Cotta’lar pres ile şekillendirilen Terra-Cotta’lara göre şekil olarak düzgün ve ölçü hassasiyeti olmayan 5000 yıl evvel elle yapılan Terra-Cotta'lar gibi şekil alırlar. Şekillenmiş Terra-Cotta’lar 120 °C’de tünel kurutucuda kurutularak nemden arındırılır. Ardından nemden arınmış Terra-Cotta'lar 1200 °C’de vagonlu ve fiberli fırınlarda pişirilir. Artık Terra-Cotta'lar alıcılarına ulaştırılmak için ambalajlanmaya hazırdır.
Yüzyıllar öncesinden gelişen kullanım alanları günümüze ulaşan Tetra-Cotta'lar şimdi dış ve iç mekanlarda zemin ve duvar kaplaması olarak kullanılmaktadır. Doğal bir malzemenin mekanlara kazandırdıkları düşünülürse seçim Terra-Cotta'dan yana olacaktır. Pişmiş toprak olduğu için iklim koşullarından etkilenmemesi dış mekanlarda tercihinin sebebidir. Duvar ve zemin kaplama malzemesi olarak kullanılan Terra-Cotta'nın plaka kalınlığı 1.3 cm. ile 3.5 cm. arasında isteğe bağlı olarak değişmektedir. Zemin karosu ve duvar kaplamasının haricinde vazolar, kolonlar, şömineler ve diğer tüm dekoratif malzemelerin imal edilmesi mümkündür. Firmamız; Terra Cotta'yı sadece zemin kaplaması olarak değil, antik görünümlü duvar panoları ve diğer dekoratif eşyalar olarak da üretebilmektedir.
# Resim, Heykel # Hareket Sanatları # Tiyatro & Dramatik Sanatlar # Fotoğrafçılık - Fotoğrafçılık Eğitim Dersleri # Grafik ve Tasarım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sanat,Resim,Heykel,Tiyatro,Sinema,Fotoğrafçılık,Dans