Translate

Sayfalar

6 Nisan 2016 Çarşamba

Sanatın Sınıflandırılması

Sanat genel olarak iki gruba ayrılır: Endüstriyel sanatlar (zanaat), güzel sanatlar.
İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren işlere “zanaat” denir. Dokumacılık, kuyumculuk, kunduracılık birer zanaattır.
Edebiyat, müzik, resim, heykel, mimarlık, tiyatro vb. insanda coşku ve hayranlık uyandıran sanatlar ise güzel sanatlar olarak adlandırılır.
Zanaatkar, maddeyi, faydalı olsun diye; güzel sanatlar alanında eser veren bir
sanatçı ise güzel ve özgün olsun diye işler. Bu amaç farklılığı güzel sanatlarla zanaatlar arasındaki ayrımın en yalın ifadesidir. Sanatın endüstriyel sanatlar ve güzel sanatlar şeklinde sınıflandırılmasında temel etken, ortaya çıkacak üründe yaratıcılığın, özgün bir ifade edişin, biriciklik niteliğine sahip oluşun bulunup bulunmamasıdır. Söz gelimi, bir heykeltıraş da ağaca biçim verebilir, bir marangoz da; fakat heykeltıraşın ağaca biçim verişteki ifade tarzı ile marangozun biçimlendirmesindeki ifade tarzı aynı değildir. Heykeltıraş, biçimlendirmesini alışılmışın dışında, yeni ve özgün bir biçimde yaparken, marangoz alışılmış, bilinen veya tekrar edilen bir biçimlendirme yapar. Bu anlamda her ikisi de aynı malzemeyi ele alıp ona şekil vermesine karşın sadece heykeltıraş güzel sanatlar alanında eser veren bir sanatçıdır. Marangoz ise bir zanaatkardır, tıpkı bir boyacı ve demirci gibi.
GÜZEL SANATLARIN SINIFLANDIRILMASI
1) PLASTİK (Görsel) SANATLAR (Maddeye Biçim Veren Sanatlar) 
  • Resim
  • Heykel
  • Mimari
  • Kabartma
  • Hat
  • Tezhip
  • Minyatür
2) FONETİK (İşitsel) SANATLAR (Sese, Söze Biçim Veren Sanatlar)
  • Edebiyat
  • Müzik
3) RİTMİK (Dramatik) SANATLAR (Harekete Biçim Veren Sanatlar)
  • Tiyatro
  • Bale
  • Dans
  • Opera
  • Sinema
Ritmik sanatların çoğunda fonetik öğeler de görev alır. Söz gelimi tiyatro, edebiyattan ayrı düşünülemez; çünkü, “pandomim’i dışta tutarsak, bütün tiyatro türlerinin temelinde söz vardır; dolayısıyla her ne kadar tiyatro bu sanıflandırmada fonetik sanatların dışında ele alınsa da tiyatro metinleri, edebi metinler içinde değerlendirilir. Benzer durumlar bale, dans, opera ve sinema için de söz konusudur. Örneğin sözlerinin tümü ya da büyük bölümü şarkı olarak söylenen, müziğe uyarlanmış sahne yapıtı olan “opera”da müzik, edebiyat ve dans iç içedir. Bu nedenle bu tür sanatları “karma sanatlar” başlığı altında sınıflandırmak da mümkündür.
Edebiyatın malzemesinin dil, yani seslerden oluşan bir iletişim aracı olduğu göz önünde bulundurulduğunda edebiyatı fonetik sanatlar içinde ele almanın doğru olduğu da görülecektir.
Duygu, düşünce ve hayallerin dil aracılığıyla güzel, etkili ve belli bir şekil içerisinde anlatılması sanatına “edebiyat” denir.
Bir tarih, fizik, felsefe metni ile bir şiiri, romanı ya da hikayeyi karşılaştırdığımızda edebiyatın ne olduğunu daha iyi anlarız. Birinci tür metinlerde temel amacın bir konuya açıklık getirmek, herhangi bir konuda bilgi vermek olduğu görülecektir. Ama edebiyat eserlerindeki temel amaç, bir konuda bilinmeyenleri açıklamak değil, herhangi bir iletiyi dilin olanaklarından yararlanarak etkileyici ve güzel bir şekilde anlatmaktır. Edebiyat, edebiyatseverde estetik duygular uyandırır. Nasıl ki bir yağlı boya resim, bir heykel, bir şarkı, insanda güzel duygular uyandırırsa edebiyat da diğer güzel sanat eserleri gibi aynı amacı bir şiirle, bir öyküyle, bir romanla gerçekleştirir.

#Resim, Heykel #Hareket Sanatları #Tiyatro & Dramatik Sanatlar # Fotoğrafçılık - Fotoğrafçılık Eğitim Dersleri # Grafik ve Tasarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sanat,Resim,Heykel,Tiyatro,Sinema,Fotoğrafçılık,Dans