Pier Paolo Pasolini (1922-1975), Antonio Gramsci’nin küllerinin saklandığı mezarı başında, 1970. “Yeryüzünde olmanın / umutsuz tutkusundan vazgeç mi / diyeceksin bana ey süssüz ölü?” (Pasolini, Gramsci’nin Külleri, 1957, çev. Rekin Teksoy).
Kennedy’nin ölümünü gösteren 16 milimetrelik kısa filmi düşünün. Kalabalık arasından bir seyircinin çektiği film, tek-plan bir çekimdir – düşünebileceğiniz en tipik tek-plan çekim. Seyirci-kameraman, aslında kamera açısını kendisi seçmiş değildir; tek yaptığı, o sırada tesadüf eseri bulunduğu konumdan filmi çekerek, objektifin değil kendisinin gördüğü şeyi kadraja almak olmuştur.
Demek ki, tipik tek-plan çekim, özneldir.
Burada, Kennedy’nin ölümünün imkân dahilindeki yegâne filminde, diğer görüş açılarının tümü eksiktir: Kennedy ile Jacqueline’inki, bizzat suikastçının ve suç ortaklarınınki, daha iyi bir görüş noktasında bulunanlarınki, polis korumalarınınki vs.